8 Mart 2019 Cuma

Okuyan Bireyin Toplumuna Katkısı

OKUYAN BİREYİN TOPLUMUNA KATKISI

Öğrenmenin en tesirli yolu kitap okumaktır ve öğrenilen bilginin en kalıcı olanı kitap okuyarak elde edilen bilgidir. Bu durum kitap okuma oranın yüksek olduğu toplumlardaki gelişmişlik seviyesi ile kitap okuma oranı düşük olan toplumlardaki gelişmişlik seviyesi kıyaslandığında gözler önüne serilebilir. Yapılan mukayese sonucunda bilgi ve bilgiye kullanmaya hakim olan toplumların kitap okuma oranı yüksek olan toplumlar olduğu görülecektir.

Çünkü kitap okumak, kitap okuyan bireye bilgi zenginliği, düşünce gücünün artması, ufkunun genişlemesi, olaylara farklı bakış açılarıyla bakabilme kabiliyeti gibi bireysel faydalar sağladığı gibi, dolaylı yoldan toplumun gelişmişlik seviyesine de katkı sağlar. Bir bireyin gelişmişliği ait olduğu toplumun da gelişmesi demektir ve kitap okuyan her birey kitap okuyarak bile toplumuna katkıda bulunmuş olur. Bu yüzden toplumun gelişmişliği; kitap okuyan, bilginin peşinde olan, öğrenen ve öğrendiği bilgileri topluma faydalı olacak şekilde uygulama sokan bireylerin artması ile doğru orantılıdır.

11 Şubat 2019 Pazartesi

Evlilik psikolojisi nedir?

Evlilik psikolojisi nedir?

Çevrenizi değil kendinizi dinleyin, Evlenirken aileler ve diğer yakın çevreniz, düşüncelerini ve tecrübelerini paylaşmakta cömert davranırlar. Onlara kulaklarınızı tıkamayın ama herkesin tecrübesinin farklı olduğunu da unutmayın. Sadece kendinizi, eşinizi ve kurduğunuz ortak hayatı düşünün.

7 Şubat 2019 Perşembe

Polisiye Romanın Tipolojisi

Polisiye romanın genel hatlarıyla evriminin daha çok söz konusu formların birbirini takip edişini izlemesi dikkate değerdir. Belirli bir aşamada polisiye romanın, kendi türünü oluşturan sınırlamaları yok yere taşıdığı bir yük olarak gördüğü ve yeni bir kod oluşturmak için bunlardan kurtulduğu söylenebilir. Türün kuralları, yapısal bütünlük tarafından gerekçelendirilemediği andan itibaren kısıtlayıcı hale gelir.

6 Şubat 2019 Çarşamba

Mutlu evliliğin 10 altın kuralı!

Mutlu evliliğin 10 altın kuralı!Evliliğinizde veya ilişkinizde sorunlar mı var? Sorunsuz ilişki olmaz ama kronikleşirse korkulan son kaçınılmaz olabilir. Oysa uzmanların tavsiye ettiği birkaç basit ve etkili kurala uymak sizi mutluluğa kavuşturabilir.

Mutlu ve sorunsuz bir evlilik, bu kuruma adımını atmış çiftler için en önemli tercihtir. Ancak ister evlilik olsun ister beraberlik, başarılı bir ilişki göründüğü kadar kolay değildir. Karmaşık bir yapıya ve hassas dengelere dayalı olan kadın-erkek ilişkisinin başarısıysa, uzmanların tavsiye ettiği bir takım basit ama önemli kurallara uymakla mümkün.

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Dr. Cem Keçe, insanın doğuştan yarım ve yalnız olduğunu ifade ederken, evliliğin aslında kişinin kayıp olan yarısını bulma arayışı olduğuna dikkat çekti. Evliliği tamamlanmak, bütünleşmek ve bütünlenmek olarak tanımlayan Dr. Keçe, evlilik kurumunu kişilerin kendini güvende hissetmek amacıyla oluşturduğu bir olgu olarak açıkladı. Dr. Keçe şunları kaydetti:

“GÜVEN YOKSA EVLİLİK DE YOK”

“Bu kurumun amacı bütünleşme arzusudur. Çünkü insanoğlu annesi ile bir bütün olarak ana rahminde gelişir. Bu bütünlük duygusu anneyle bir olma isteğidir. Anne rahminde kişi kendini güvende ve cenneteymiş gibi hisseder. Fakat annenin rahminden çıktığında insan o duyguya yeniden kavuşmak ister. İşte sağlıklı ve mutlu bir evlilik, bu bütünlük duygusunu verdiği için kişiye güveni hissettirir. Ama güven yoksa bu takdirde hırçın ve çaresiz hissettirir. Bu yüzden evlilikler çoğu zaman insanı ya hırçın ve çaresiz ya da huzurlu ve mutlu kılar.”

Peki evlilik nasıl çatışmaya dönüşüyor? Dr. Keçe bunu iki olguya bağlıyor:

İÇ SESİNİZE TAKILMAYIN, ANLATIN!

“Bir insanı iki olgu rahatsız eder. Biri kendi iç sesidir. Diğeriyse başkalarının onun hakkında söyledikleridir. Bunu evliliklere de uyarlayabiliriz. Evliliklerde de kişiler eşleri hakkında iç seslerine ve eşlerinin kendilerine sarf ettiği sözlere ve yaptıklarına kafalarını çok takarlar. Bununla birlikte hem kendilerini hem de eşlerini suçlamaya başlarlar. Bir insanı mutlu eden de iki olgu vardır: Anlatmak ve anlaşılabilmek… Eğer evlilikte çatışma başlamışsa karı-koca ne dertlerini birbirlerine anlatabilirler ne de anlaşıldıklarını düşünebilirler. Bu nedenle kendilerini güvende hissetmezler. Demek ki iç seslere kulak vermek ya da düşüncelerinizi içinize hapsetmek yerine anlatabilmek ve de doğru bir şekilde anlaşılabilmek çok önemli.”

Dr. Keçe, evliliğin yolunda gitmemesinin en önemli nedenlerini, birbirini suçlayıcı tavır alma, küçümseme, saygısızlık, sürekli kendini savunma, iletişimsizlik ve saldırganlık olarak sıralıyor.

Peki mutlu bir evliliğin kuralları nedir? Dr. Keçe 10 altın kuralı şöyle açıklıyor:

İŞTE MUTLU EVLİLİĞİN 10 ALTIN KURALI


  1. Bankada bir hesap açtığınızı düşünün. Bu hesaba ne kadar mutlu an yatırırsanız ilişkiniz de o kadar mutlu ve uzun ömürlü olur. Amacınız hesabınızı mutlulukla doldurmak olmalı.
  2. Birbirinize olan ilgisizliğinizin nedenini bulun. Kıskançlıklar, hep bir arada olma, ilginin çocuklara kayması, maddi sorunlar, evlilik sorumluluklarının ağır gelmesi ve gerçekçi olmayan beklentiler çiftin birbirlerine olan ilgisini azaltabilir.
  3. Aklınızda bir anahtarlık hayal edin. Anahtarlığınıza koşulsuz sevme, anlayış, hoşgörü, arkadaş olabilme, samimiyet, şefkat, emek, sabır ve fedakarlık anahtarlarını takın. Anahtarlığa takılan tüm bu olgular mutlu evliliğin kapılarının altın anahtarlığını barındırır.
  4. Sevgiliyken yaptıklarınızı tekrarlayın. Çiftler her nedense evlenince, toplumun onlara yüklediği roller doğrultusunda evlilik sürecine sevgililiği birbirlerine yakıştıramazlar. Böylece kısa süre önce sevgiliyken yaşadıkları güzel paylaşımları evliliklerine taşıyamazlar. Hatta flörtü evliliğin doğal süreci olarak görmeme eğilimi hâkim olur. Oysaki insanları değiştiren evlilik değil evliliğe bakış şekilleridir. Evlilikle birlikte sevgiliyken yaptıkları davranımlardan uzak duran çiftler zaman içerisinde hayatın onlara sunduğu monotonluğu yaşar ve sevgilerini, paylaşımlarını sorgulamaya başlarlar. Halbuki sevgiliyken yapılan küçük paylaşımların devam etmesi ilişkiyi ateşler. Kişilerin kendilerini daha iyi hissetmesi ve tutkularının devam ettiğini görmek kişileri birbirine bağlar. Eski tutku ve sevgilerinin devam ettiğini görmek ayrıca yeni paylaşımların artmasına da neden olur.
  5. Eşinizin bir konu hakkındaki fikirlerine ya da hayallerine değer verin. Katılmasanız dahi onun ortaya koyduğu fikirlere saygı duyun ve sonuna kadar dinleyin.
  6. Evliliğinizi monotonluktan kurtarmak için yenilikler yapın. Kaliteli zaman geçirmek için olanaklar yaratın. Ona beklenmedik küçük sürprizler yapın. Özel bir gün olmasa dahi ona küçük bir hediye alın. Birlikte vakit geçirmek için fırsat kollayın. Ortak zevklerinize uygun paylaşımlar yaratın.
  7. İlgi çekmek için ilişkinize gizem katın.
  8. Narsistik gereksinimlerinizi karşılayın. Kendinizi sevin ve beğenin.
  9. Eşinizi fark edin. Onun saçını boyadığını, zayıfladığını, sizin için yaptığı küçücük de olsa özel bir şeyi görün ve takdir edin.
  10. Öfkelendiğinizde asla şiddete başvurmayın. Mola verin, ortamı terk edin, duş alın ve uyuyun. Müzik dinleyin. Kavganızın dozajının yükseldiği anda nefes alıp vererek gevşeyin. Çatışmalarınızı yıkıcı değil yapıcı olarak ele alın. Kişisel eleştiri değil davranışsal eleştiri yapın. Kendinizi onun yerine koyun ve empati yapın.

18 Kasım 2018 Pazar

YENİ EVLİLER NE YAPMALI?

Evlenmek kadın ve erkeklerin hayatındaki en önemli anlardan bir tanesi ve pek çok kişi evlendikten sonra hayatında ciddi değişimler yaşıyor. Zira yeni bir ev, sürekli başka bir insanla birlikte yaşamak, değişen alışkanlıklar ve öncelikler, yeni evlenilen dönemi oldukça sıkıntılı bir hale de getirebiliyor. Dolayısıyla yeni evliler ne yapmalı sorusuna cevap verirken bu dönemde evlilerin karşılaştıkları en temel problemlere nasıl yaklaşmaları gerektiğine de bir değineceğiz.
Yeni evlenen çiftler henüz ailelerinden zihinsel anlamda henüz kopamamışlardır ve bu nedenle ailelerini sık sık görmek isterler. Ancak bu durum her hafta sonunun bir tarafın ailesinin yanında geçmesi anlamına gelmeye başlar ve bir taraf bundan illa ki sıkılmaya başlar. Dolayısıyla özleminize biraz direnmeli, eşinizin de ailesinden biraz uzak durabilmesini sağlamalısınız. Aksi taktirde büyükleriniz bu gidişata alışacaklardır ve onları ziyaret etmediğinizde sitemler ve kavgalar ardı ardına geleceklerdir.
YENİ EVLİLER NE YAPMALI?


Yeni evlilerin yaptıkları hatalardan en büyüğü ise hemen çocuk sahibi olma eğilimleridir. Ancak hemen çocuk yaptıktan bir kaç sene sonra çiftler bazen birbirlerine uygun olmadıklarını farkederler ancak çocuk nedeniyle boşanma yoluna da gitmekte zorlanırlar. Dolayısıyla evlilik rayına oturmadan, maddi ve manevi anlamda hazır olmadan çocuk peşinde olmamalısınız. Aksi taktirde hem kendiniz hem de çocuğunuz için zorlu günler sizleri bekleyebilir.
Evliliğin ilk dönemlerinde para biriktirmek çok önemli bir öncelik değildir ancak evlilik süresince yaşanan maddi sıkıntılar, kenarda biraz para olmasının iyi olduğunu sizlere gösterecektir. Bu nedenle azar azar bile olsa para biriktirmeli, en azından bir kaç bin liranın acil ihtiyaçlar için hazırda durduğundan emin olmalısınız. Bilhassa çocuk sahibi olduğunuzda bunun ne kadar iyi bir fikir olduğunu fark edeceksiniz.
Evlilik kendinize ait zamanınızdan tamamen ödün vermenizi gerektirmez. Arkadaşlarınızla eşiniz yanınızda olmadan buluşun, kitap okuyun, müzik dinleyin, hobilerinizi uygulayın. Yeni evlenen çiftler her şeyi çift olarak yapma eğilimindedirler ancak bu durum bir süre sonra hiç kimsenin özel hayatının kalmaması ile sonuçlanır ve evlilikte bezginlik baş gösterir. Bu sorunun üstesinden gelebilmek için evli olduğunuzu, yapışık ikiz olarak doğmadığınızı aklınızdan çıkartmayın.

8 Kasım 2018 Perşembe

Birinin Beni İzlediğini Nasıl Anlayabilirim?

Birinin Beni İzlediğini Nasıl Anlayabilirim?
Mahremiyetsizlik döneminde yaşadığımızı hissediyor musunuz? Bir yandan, yüksek çitler ve güvenlik görevlileri olan evlerde saklanıyor, yerlilerle kaynaşmadığımız ve yabancılara daha fazla güvensizlik kazandığımız tatil yerlerinde tatil yapıyoruz.

5 Kasım 2018 Pazartesi

Gizli Kameralar

Gizli Kameralar

Dünya genelinde yapılan araştırmalarda çocuklu çalışan ailelerin %68 i bakıma muhtaç yaşlardaki çocuklarını bakıcılara emanet ediyor. Bakıcıların kontrolünde gizli kameralar vasıtasıyla çözmeye çalışıyor, Ama maalesef her zaman gizli kameralar sonuç vermeyebilir bu durumda doğru gizli kamerayı bulmanız gerekir.

Nişanlanmanın Butlan Halleri

Nişanlanmanın Butlan Halleri

Nişanlanma, bir medeni hukuk sözleşmesi olduğu için; sözleşmelerin butlanını gerektiren haller, nişanlanmanın da butlanı sonucunu doğururlar. Örneğin; tam ehliyetsizlik, hukuka ve ahlaka aykırılık, imkansızlık, kanunun emredici hükümlerine, kamu düzenine ve kişilikk haklarına aykırılık nişanlanmanın butlanını gerektiren hallerdendir.

3 Kasım 2018 Cumartesi

Meşhur Dedektif Sherlock Holmes

Meşhur Dedektif Sherlock Holmes

Arthur Conan Doyle'un yarattığı Britanyalı hayalî dedektif 6 Ocak 1854'te Londra'da doğmuştur. İlk hikâyesi olan Kızıl Dosya 1887 yılında gazetede basılmaya başlanmıştır. Sherlock Holmes, dedektif kahramanlar içerisinde belki de en meşhur olanıdır.

1 Kasım 2018 Perşembe

Suç Oranı Neden Artar?

Suç Oranı Neden Artar?

Makale ile ilişkili olarak öncelikle ABD’li suç psikologu Philip Zimbardo’nun 1969 yılında yapmış olduğu deneyden kısaca bahsedeceğim.  Zimbardo suç oranının yüksek olduğu Bronx ve daha yüksek yaşam standardına sahip Palo Alto bölgelerine birer 1959 model Oldsmobile bırakmıştır. Araçların plakası yok ve kaputları aralıktır. Akabinde olup bitenleri gizli kamerayla izlemiştir.